İklim Değişikliği ve Balıkçılığın Sürdürülebilirliği
Dr. Ekin Akoğlu, ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi: "Balıkçılar, aynı miktarda balığı yakalamak için daha fazla zaman harcıyorlar. Bu durum sürdürülebilir balıkçılığı tehdit ediyor."
Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nden (ODTÜ) Doç. Dr. Ekin Akoğlu, artan avlanma sürelerinin balıkçılık faaliyetleri üzerindeki olumsuz etkilerini vurguluyor. İstatistikler, Türkiye'deki su ürünleri üretiminin 2023 yılında, 2022'ye göre %35,5 artarak 454,059 ton olduğunu gösteriyor. Ancak bu artış, sürdürülebilir bir avcılık anlayışı ile sürdürülebilir olmayabilir.
Sınırlı Stoklar ve Artan Avlanma Süreleri
Akoğlu, Türkiye denizlerinde 70'i aşkın balık türü avlandığını ve COVID-19 süreçleriyle birlikte bundan dolayı stokların kısmen toparlandığını belirtiyor. Ancak bu durum, devamlılığı olmayan bir avcılığı beraberinde getiriyor. "2000'li yıllardan bu yana avlanan miktar inişli çıkışlı bir grafik izliyor. Şu an bir artış trendi var, fakat bu durumlar geçici olabilir," diyor.
Çevresel Değişikliklerin Etkisi
Dr. Akoğlu, deniz sıcaklıklarındaki artışın etkilerinin 1-2 yıl içerisinde hissedileceğini belirtiyor. El Niño fenomeninin etkileri de, önümüzdeki avcılık sezonlarında belirginleşecek. Balıkçılar, 1 kilogram balık için geçen yılara göre daha fazla zaman harcamakta, bu da verimsiz avcılığı gösteriyor.
Sektörün Geleceği ve Öneriler
Akoğlu, Türkiye'deki balıkçılık sektörünün sürdürülebilirliği için acil olarak kota uygulamalarına geçilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. "Balıkçılığın veriminin düşmesi ve yüksek maliyetler, sektörü zor durumda bırakabilir. Yetersiz planlama, balıkçılığı sürdürülemez hale getirebilir," diyor.
Dr. Akoğlu, ayrıca çevresel etkilerin ve kirliliğin göz önünde bulundurularak hızla önlemler alınması gerektiğini vurguluyor. Balıkçılığı yönetmek için katılım ve bilinçlenmenin önemli olduğunu belirten Akoğlu, kaçak avcılığı önlemek adına hem denetimlerin artırılması hem de balıkçıların sürece dahil edilmesi gerektiğine işaret ediyor.
